Posted on / by Alp Turkalp / in Sistinozis

Sistinozis Hastalığı Nedir?

Sistinozis Nedir, Çeşitleri ve Belirtileri Nelerdir?

Sistinozis hastalığı; lizozomların içinde sistin birikimi ile karakterize, başta böbrekler ve gözlerde olmak üzere, kaslar, karaciğer, pankreas ve beyin gibi farklı organ ve dokularda hasara neden olan metabolik bir hastalıktır.

Genetik kökenli nadir bir hastalık olan sistinozis hastalığı, DNA yapısındaki 17. kromozomdaki gen mutasyonundan kaynaklanmaktadır. Hem anne hem de babanın mutasyonlu geni taşıdığı durumlarda çocuğun sistinozisli doğma olasılığı %25’tir. Ebeveynlerden biri sağlıklıysa çocuklar da sağlıklı olacaktır.

Akrabaların hastalıklı geni taşıma ihtimali yüksek olduğu için akraba evliliklerinde sistinozis ile karşılaşma riski artmaktadır. Bu nedenle bu hastalık ülkemizde Avrupa ülkelerinden daha sık görülmektedir.

Sistinozis dünya çapında yaklaşık 100.000 ila 200.000 yeni doğanda 1 görülür. Farklı coğrafyalarda bu sayı değişmektedir. Sistinozis, erkek ve kadınları eşit oranda etkilemektedir. Sistinozis hastalığı, çocuklarda renal Fanconi sendromunun en yaygın nedenidir ve tüm çocukluk çağı böbrek yetmezliği vakalarının yaklaşık yüzde 5’ini oluşturur.

Sistinozis hastalığında sistin birikiminden dolayı vücutta en çok böbrekler, gözler ve kemikleri etkilenmektedir. Hamilelik ile başlayan sistin birikimi nedeniyle bebekte, doğumdan sonra altıncı aydan itibaren belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Sistinozis hastalığında tanının geç konduğu ya da ilaçların düzenli kullanılmadığı durumlarda ve beslenmeye bağlı sorunlar nedeniyle 10 yaşına doğru böbrek yetmezliği bulguları ortaya çıkabilmektedir.

Sistinozis Nasıl Bir Hastalıktır?

 

Sistinozis ilk olarak 1903 yılında Abderhalden (İsviçreli biyokimyager, fizyolog) tarafından tıbbi literatürde tanımlanmıştır. Sistinozis, lizozomal depo hastalığı bozukluğu olarak sınıflandırılır. Bu grupta lizozomların içinde biriken moleküllere göre isim alan pek çok hastalık bulunmaktadır.

Lizozomlar, yağlar, proteinler ve karbonhidratlar gibi belirli besin maddelerini parçalayan hücre içi yapılardır. Lizozomların içindeki bazı enzimler bu besinleri parçalara ayırır (metabolize eder), diğer taşıyıcı proteinler atık metabolik ürünleri (sistin gibi) lizozomdan hücre zarına taşır.

Sistinozis hastalığı durumunda, spesifik taşıyıcının eksikliği nedeni ile sistin taşınamamakta ve vücuttaki hücrelerin lizozomlarında birikmektedir. Sistin birçok hücre tipinde kristaller oluşturur (kristalize olur) ve zaman içerisinde tüm organları etkileyerek zarar verir.

Sistin Nedir?

Sistin bir amino asittir. Amino asitler birbirlerine bağlandıklarında yaşam için gerekli olan proteinleri oluşturan organik maddelerdir. Proteinlerin, hücrelerimizdeki lizozom adı verilen özel yapılar içinde metabolize olmaları veya parçalanmaları gerekir. Proteinlerin parçalanmasıyla ortaya çıkan farklı amino asitler, vücut tarafından tekrar kullanılabilmeleri için lizozomların dışına taşınmalıdır.

Sistinozis Çeşitleri

Nefropatik Sistinozis

Nefropatik sistinozis, bebeklik döneminde başlar ve yetersiz büyümeye ve böbrek hasarına (Fanconi Sendromu) neden olur.

Fanconi Sendromu, kandan emilerek geri alınması gereken bazı moleküllerin idrarla atılmasıdır ve bu durum önemli mineral, tuz, sıvı ve bazı besin maddelerinin kaybına neden olur. Bu besin maddelerinin kaybı büyümeyi bozar ve özellikle bacaklarda yumuşak, eğilmiş kemiklere (hipofosfatemik raşitizm) neden olabilir. Vücuttaki besin dengesizlikleri aşırı idrara çıkma, susama hissi, dehidratasyon ve kanda asit oranının yükselmesine (asidoz) yol açar.

Yaklaşık 2 yaşına gelindiğinde, gözün korneasında sistin kristalleri mevcut olabilir. Bu kristallerin göz içinde birikmesi, ağrıya ve ışığa duyarlılığın artmasına neden olur (fotofobi). Tedavi görmemiş çocuklar, erken dönemlerde böbrek yetmezliği yaşayabilir. Tedavi edilmemiş hastalarda, özellikle ergenlik sonrası ortaya çıkabilen diğer bulgu ve belirtiler: kasların bozulması, körlük, yutmada zorluk, diyabet, tiroit ve sinir sistemi problemleridir; ayrıca etkilenen erkeklerde kısırlık görülebilir.

Ara Form Sistinozis

Ara Sistinozis’in bulgu ve belirtileri nefropatik sistinozis ile aynıdır, ancak daha ileri yaşlarda ortaya çıkar. Genellikle semptomlar daha hafiftir ve daha yavaş ilerler. Bozulmuş böbrek ve korneadaki sistin kristalleri, bu türün temel başlangıç özellikleridir. Ara Form Sistinozisli hastalarda, tedavi edilmediği takdirde 18-25’li yaşlarda böbrek yetmezliği görülür.

Nefropatik Olmayan veya Oküler Sistinozis

Nefropatik olmayan veya oküler Sistinozisli kişilerde; genellikle, korneada biriken sistin kristallerine bağlı olarak fotofobi oluşur, ancak böbrek fonksiyon bozukluğu veya sistinozis’in diğer belirti ve semptomları çoğu zaman görülmez. Diğer sistinozis türlerine göre daha geç yaşlarda bulgu verir.

Sistinozis’in Nedenleri ve Risk Faktörleri

 

Sistinozis’in tüm türlerine mutasyona uğramış CTNS geni neden olur. Hastalık otozomal resesif bir şekilde genetik geçişlidir. Sistinozisli bir çocuğun her bir ebeveyni, anormal CTNS geninin bir kopyasını taşır.

Ebeveynler taşıyıcıdır ve herhangi bir hastalık belirtisi göstermeyebilir. Sistinozisli hastaların hücrelerinin sistin içeriği normal bireylerin hücrelerindeki sistin düzeyinin ortalama 50-100 katıdır.

Sistin hücre içinde kristalleşir ve hücrelere zarar verir. Bu tür iki Sistinozis taşıyıcısının Sistinozisli bir çocuğa sahip olma olasılığı her gebelikte 4’te 1 (% 25 risk)’dir. Risk erkekler ve kadınlar için aynıdır.

Sistinozis Bulaşıcı mıdır?

 

Sistinozis genetik geçişli bir hastalıktır, sadece ebeveynler aracılığı ile bir sonraki nesle geçebilir. Herhangi bir bulaşıcılık riski yoktur. Bu nedenle kendinizi iyi hissettiğiniz sürece hiç sorun yaşamadan okula gidebilir, arkadaşlarınızla oynayabilir ve gezmeye gidebilirsiniz.

Sistinozis Hastalığı Belirtileri ve Semptomları Nelerdir?

 

Sistinozis’in spesifik belirtileri ve semptomları, hastalığın başlangıcı, yaş, tedaviye hemen başlanıp başlanmadığı gibi nedenlere bağlı olarak değişebilir. Sistinozis’in belirtileri ve semptomları her bireyde farklı şekillerde görülebilir.

Genel olarak Sistinozis’in belirtileri şöyle sıralanabilir;

  • Aşırı su içme
  • Aşırı idrara çıkma
  • Kusma
  • Gelişim problemleri
  • Fotofobi (Işığa karşı hassasiyet)
  • Kemik rahatsızlıkları (Örn. Raşitizm)
  • Dehidratasyon atakları
  • Korneada sistin kristalleri
  • Beyaz kan hücrelerinde yüksek sistin seviyeleri

Sistinozis, böbreklerin idrardan elektrolitleri, amino asitleri, proteinleri ve glikozu yeniden emememesi ile karakterize bir böbrek tübüler hastalığı olan Fanconi sendromunun en yaygın kalıtsal nedenlerinden biridir. Bu nedenle hastalarda büyük miktarlarda idrar, tuz, mineral ve besin maddesi kaybı yaşanır. Laboratuvar testlerinde düşük potasyum (hipokalemi), düşük fosfor (hipofosfatemi) ve düşük bikarbonat (metabolik asidoz) dahil olmak üzere ciddi elektrolit anormallikleri ortaya çıkabilir. Fanconi sendromu büyüme yetmezliğine, aşırı susamaya (polidipsi), aşırı idrara çıkma (poliüri) ve yumuşak kemiklere (raşitizm) yol açar.

Sistinozis’in belirtilerinden biri de, hastalığa sahip çocukların gözlerinde ışığa duyarlılığa (fotosensitivite) yol açan kristaller gözlemlenmesidir (genellikle 1 yaşından sonra). Bazı hastalar körlüğe ilerleyebilen retina hastalığı da geliştirebilir. Ayrıca beyaz kan hücrelerindeki sistin düzeyi yükselir, herhangi bir yan etki yapmaz ancak tanının doğrulanmasına yardımcıdır. Özgün tedavi verilmediğinde Sistinozisli çocuklarda 6 ve 12 yaş arasında son evre böbrek yetmezliği (böbrek işlevlerinin kaybı) gelişebilir. Günümüzde hastalar diyaliz ve böbrek nakli ile son evre böbrek hastalığını atlatabilirler. Bununla birlikte nakilden sonra bile sistinozis hastalığı vücuttaki diğer tüm organları etkilemeye devam eder.

Sistinozis büyüme yetersizliğine ve boyun kısa kalmasına neden olabilir. Pek çok çocuk sistinozis nedeniyle kusma, iştahsızlık ve beslenme güçlüğü yaşamaktadır. Böbrek besin kayıpları ve metabolik anormallikler de büyüme sorunlarına katkıda bulunur. Pek çok çocuk büyüme hormonları ile tedavi edilir.

Sistinozis, tiroit, pankreas ve yumurtalıklar dahil olmak üzere çoklu endokrin organlarını etkileyebilir. Tiroit hastalığı tiroit hormonu replasmanı ile tedavi edilir. Pankreas hastalığı şeker hastalığı (diyabetes mellitus) olarak ortaya çıkabilir ve insülin tedavisi gerektirebilir. Yumurtalık fonksiyonları ve cinsel gelişim genellikle kadınlarda normaldir, çok sayıda başarılı gebelik ve doğum bildirilmiştir. Bununla birlikte, erkeklerin çoğunda gecikmiş veya eksik ergenlik, azalmış testis boyutu ve düşük testosteron seviyeleri görülür. Bu durumda testosteron takviye edilebilir. Bazı erkek hastalarda kısırlık da görülebilir.

Bir cevap yazın

İlişkili Makaleler

Wilson Hastalığında Teşhis ve Tedavi

Wilson Hastalığında Teşhis ve Tedavi

Wilson hastalığı, dünya çapında yaklaşık 30.000 kişiden 1'ini etkileyen, karaciğerde bakır atılımını sağlayan yolağın bozulması neticesinde karaciğer başta olmak üzere...

Wilson Hastalığı ve Yaşam

Wilson Hastalığı ve Yaşam

Wilson hastalığı; beyinde, karaciğerde ve diğer ana organ sistemlerinde ilerleyici bakır birikimi ile karakterize, nadir görülen kalıtsal bir genetik hastalıktır....

Wilson Hastalığında Beslenme

Wilson Hastalığında Beslenme

Wilson hastalığı; bakır metabolizma bozukluğu sonucu, bakırın karaciğer ve beyin başta olmak üzere diğer organlara birikimi ile sonuçlanan ve tedavi...

Sistinozis Hastalığı Nedir?

Sistinozis Nedir, Çeşitleri ve Belirtileri Nelerdir? Sistinozis hastalığı; lizozomların içinde sistin birikimi ile karakterize, başta böbrekler ve gözlerde olmak üzere,...